Yıl 2013, yüksek lisansımdan Türkiye’ye döneli birkaç ay olmuştu, psikolog bir tanıdığım danışman olduğu okula ebeveyn semineri vermem için davet etti. Nasıl bir hevesle hazırlandım, öyle böyle değil. Türkiye’de vereceğim ilk ebeveyn semineri! Heyecana gel! Sonunda olacak galiba bu iş (olması yıllar aldı🫠).
Sahneye çıktım, baya dolu salon. Sadece anneler de değil, birkaç baba da var. Şaşkınım biraz; genelde hep anneler gelir ya ‘böyle şeylere’. Neyse, başladım anlatmaya. Anlattım, açıkladım, tartıştık, güldük... Sonra sıra soru-cevap kısmına geldi.
Salondaki üç babadan biri el kaldırdı.
Buyrun, dedim.
Ay aman hala alışamadım el kaldırmalı, izin istemeli hallere. Benim eğitim gördüğüm ekolde pek böyle otoriter şeyler yoktu, ama öğrenmem gerekecekti Türkiye’de. Otoritesini hatırlatmayana anladığım kadarıyla meme yoktu. Ciddi gözükeceksin, ciddi giyineceksin, çok şaka yapmayacaksın, bilmiyorum demeyeceksin. Onu bunu kafana takmayacaksın, tak açacaksın (bunu liseliler bilmez, Grup Vitamin’e selam olsun).
Babaya geri dönelim.
Baba oturduğu yerden, süper rahat bir şekilde “Hocam, yanlış anlamayın ama, bizim zamanımızda böyle şeyler mi vardı. Bakın hepimiz bir şekilde idare ettik, bugünlere geldik…“
Hayal dünyamda şu şekilde cevap vermiştim bu soru olmayan yoruma:
Siz başka bir toplumda yaşıyorsunuz galiba!🫣
O bebe halimle diyememiştim ama şimdi olsa kesin derdim.
Ama doğru bir düşünceydi. Bir takım ayrıcalıklar içine doğan ve orada büyüyen oğlanlar ve erkeklerin, ‘ne var canım, biz rahatız, demek ki herkes rahat’ diye düşünmeleri beni öfke küpüne dönüştürse de, bahanesi olmayan bir söylem olsa da, anlaşılabilirdi. Çünkü ayrıcalık böyle bir şey; sahip olanın değil, sahip olmayanın ancak farkettiği...
Bu baba çok önemli bir noktaya parmak basmıştı ama pek de fartetmeden. İçimin yağlarını da eriştmişti çünkü cevabına 4 yıl boyunca hazırlandığınız bir soru sorulduğunda, ‘ay dur bak bunu çok iyi biliyorum’ heyecanıyla söz size gelsin diye beklemek kalıyordu sadece. Bu soru olmayan yorum, cinsellik eğitiminin faydalarını pek de görmeyen ya da görmek istemeyen ebeveynlerin akıllarındaki en popüler söylemlerden biriydi çünkü. Ve vereceğim cevap çok kritikti.
Neler değişti?
Sanıyorum cinsellik eğitiminin neler neler üzerinde olumlu etkisi olduğunu, ne gibi alanlara diret olarak etki ettiğini ve sonsuz faydasını burada sıfırdan anlatmama gerek yok. Zaten bültenin amacı o :) Söz alan babanın çocukluğundan günümüze gelene kadar çok şey değişmişti elbet. Sadece teknolojinin günümüzde geldiği nokta bile cinsellik eğitiminin varolması için sebep göstermeye yeterliydi.
30 yıl önce şunlar yoktu mesela (var olanlara da erişim bugünkü gibi değildi):
Yapay zeka (AI)
Tabletler ve akıllı telefonlar
Sosyal medya (TikTok, Instagram, Snapchat, vb.)
Forumlar
İnternete bağlı yayın kanalları (Netflix, YouTube, vb.)
İnternet üzerinden oynanabilen video oyunları
Tüm bunların çocuk ve gençlerin erişimi dahilinde olduğu bir dünyada, cinsellik eğitimi ve aile içindeki sohbetlerde sınırlar, güvenli işikiler, cinsellik ve iletişim gibi konularda sohbet etmek daha önce hiç olmadığı kadar önem taşıyor.
Yukarıda listelediğim şeyler, iyi ya da kötü şeyler değil. Her yenilik gibi anlamamız gereken, hayatlarımızı kolaylaştırmak ve güzelleştirmek için kullanıp, olumsuz etkilerini mümkün olduğunca azaltmamız icab eden şeyler sadece. Özellikle teknoloji ve medyanın ebeveynleri korkutmak için sıkça kullanıldığı bir kültürde buna vurgu yapmanın önemli olduğuna inanıyorum. Bu korkutma taktiklerinin bildiğiniz üzere bir çözüm olduğuna inanmadığım gibi, jenerasyonlar arasında daha çok açıklığa sebep olabileceğine, ve çocuk ve gençleri güçlendirmek yerine, onların bu mecralarda yalnız başlarına bırakılmalarına sebep olabileceğini düşünüyorum.
Bu ay boyunca burada teknoloji ve cinsellik eğitiminin kesişimine odaklanacağım. Amacım, cinselliğe dair sohbetleriniz için biraz çerçeve ve kaynak sunmak, ve daha önemlisi, bu konulara daha iç rahatlatıcı, güçlendirici, ve seks-pozitif bir yerden bakabilmeniz için alan açmak. Çünkü bu konuyu hem önleyici hem de güçlendirici bir yerden ele almamızın mümkün olduğuna inanıyorum.
Tamam da, her şeyin de çözümü cinsellik eğitimi mi?
Cinsellik eğitime ‘nar gibi’ demiştim; pazardan alıyorsun bir tane, faydası bin tane.
Peki cinsellik eğitiminin teknoloji ve medya gibi konular üzerinde nasıl bir etkisi olabilir?
🤖 Yapay zeka (AI): Cinsellik eğitiminin sağladığı bilgi, beceri ve tutumlar, çocukların ve gençlerin yapay zeka algoritmalarının sınırlamalarını ve potansiyel önyargılarını (cinsiyetçi, ırkçı, ayrımcı, vb.) anlamalarına yardımcı olabilir.
📲 Tabletler ve akıllı telefonlar: Cinsellik eğitimi tıpkı yüz yüze ilişkilerde olduğu gibi, dijital ortamdaki sosyal etkileşimlerin de temellindeki sınırlara saygı gösterme, kişisel değerler doğrultusunda hareket edebilme, kanunların farkında olma, mahremiyet, ve benzeri konularda farkındalık ve beceri oluşturulmasına destek olur.
🤳🏼 Sosyal medya (TikTok, Instagram, Snapchat, vb.): Cinsellik eğitimi, gizlilik, çevrimiçi zorbalık ve taciz, cinsel içerikli mesajlaşmanın sınırları ve dijital ayak izi gibi konularda çocuk ve gençlerin sorumlu kararlar almalarını destekler, yanlış bilgileri ve gerçekçi olmayan standartları fark etme becerilerini geliştirir.
💬 Forumlar: Cinsellik eğitimi ve bu konuda aile içinde yapılan sohbetler, forumlarda karşılaşabilecekleri olumlu veya potansiyel tehlike oluşturabilecek durumlar hakkında bilgilenmeleri, destek almaları gereken durumlarda bir aksiyon planı oluşturmalarına; forumlara başkalarına zarar vermeyecek ve güvenli bir şekilde katılım sağlamalarına destek olur.
🎥 İnternete bağlı yayın kanalları (Netflix, YouTube, vb.): Cinsellik eğitimi, çocuk ve gençlerin video, dizi ve filmlerde karşılaşabilecekleri çok çeşitli içeriği eleştirel bir şekilde değerlendirmelerine yardımcı olur.
🎮 İnternet bağlantılı video oyunları: Cinsellik eğitimi, video oyunlarındaki imge, senaryo, ve benzeri özelliklere daha eleştirel bir şekilde bakmalarına, hayal ile gerçek arasında ayrıma toplumsal cinsiyet rolleri, şiddet, yakınlık ve onay gibi pencerelerden bakmalarına destek olur. Aynı zamanda, tanımadıkları kişiler ile dijital ortamda oyun oynamanın sorumlulukları konusunda beceri kazandırır.
Son 30 yılda değişen çok şey var. En önemlilerinden biri ise, 30 yıl önce ebeveynlerin maalesef yaygın şekilde erişemediği kaynaklara bugün erişebiliyor olmamız. Cinsellik, toplumsal cinsiyet, beden algısı, iletişim, teknoloji ve medya, sağlık, güvenli ilişkiler, sınırlar, haklar ve benzeri konularda bilgi ve beceriye erişimin çok mümkün olduğu bir dünyada, cinsellik eğitimi bir lütuf değil, ihtiyaç; çocuk ve gençler için de bir hak.