Çocuğum onunla konuştuklarımı ulu orta tekrar ederse?
Sonuçta kimse çocuğu market ortasında 'penisim kaşındı' diye bağırsın istemez.
Okuma süresi: 9 dakika. Bölümü Rayka’nın sesinden dinlemek için yukarıdaki başlat tuşuna basın.
Tamam… Konuşalım, evde anlatalım, sohbet edelim, kitap okuyalım ama… Ya gidip okulda penis, vulva falan derse?
Size bu cümleyi ebeveynlerle çalıştığım son 10 yılda (eğitim verdiğim ülke neresi olursa olsun) ne kadar çok duyduğumu, ve bu kaygının ne kadar haklı bir kaygı olduğunu anlatamam!
Genelde de konu bedenin kısımlarına ve organlara bilimsel isimlerle hitap etmenin önemini anlatırken gündeme geliyor. Pipi yerine penisi, kuku yerine vulvayı duyan; vajina dendiyse vulvaya geçiş ve bunun açıklanması ile ilgili diyalogların çocuklarda birden bire bu yeni öğrenilen kavramları utanmadan (ki aslında istediğimiz de bu değil m?) ve uygunsuz yerlerde söyleyeceklerini sanıyoruz.
Doğru sanıyoruz :)
Ee, çocuktur, der. Okulda, yemekhanede, marketin ortasında, ne bileyim, akraba ziyaretinde falan penis de der, vulva da de. Heyecanlanır, yeni öğrendiği şeyi hemen satmak isteyebilir. Artistlik yapabilir. Popüler olmak için, cool gözüküceğini sanıp, genitallerden birinin adını normalde olduğundan biraz daha yüksek sesle haykırabilir. Komiklik sanar. Yani, haksız da değildir. Pipi hakikaten de komik bir kelimedir. Sağı solu belli olmaz, çünkü özgürdür; biz yetişkinler gibi tabular ve toplumsal bilmemnelere boğulmamıştır henüz çocuk.
Aslında bunları demesinde de bir sakınca yok ama… Maalesef o dünyada yaşamıyoruz henüz. Tam bir “sana güveniyorum ama etrafa günvenmiyorum meselesi…”
Bu kaygı neden haklı bir kaygı?
Kaygının bir kısmı, çocuğun ulu orta ‘uygunsuz’ kabul edilen bir kelime sarfetmesinden kaynaklanır. Ama asıl kaygı, çocuğa verilecek tepki, ve, toplumsal öcümüz ‘el alem’ kaygısıdır. Bu durumda el alem çok gerçektir. Okuldaki arkadaşlarının ebeveynleridir el alem. Aile büyükleridir. Belki mahallede sözü çok sayılan o kişidir. Ama en çok da, “çocuğuma bir şey olmasın”, kaygısıdır. Dışlanmasın, başı belaya girmesin, utandırılmasın, ayıplanmasın. Biz bir yandan daha özgür düşünebilsin, bedenini tanısın diye uğraşırken, toplumun en sert katmanlarına çarpmasın derdidir…
O yüzden de bu kaygınızdan daha haklı bir kaygı yok.
Biraz daha olumlu bir yere çekiyorum hemen konuyu o halde, çünkü bu yazıdaki el alem beni bile gerdi!
Sınırlarınızı utandırmadan çekiniz
Bir yandan bizim cinsellik olarak çerçevelendirdiğimiz ve zibilyon tane konuyu kapsayan konuların normal ve olağan olduğunu anlatıp, öte yandan bu konuların belli yerlerde konuşulmasının uygun olmadığı mesajını nasıl verebiliriz?
Nasıl verirseniz veriniz, ama lütfen utandırmayınız, ayıplamayınız.
Utandırmak en basitinden, ‘Aaa hiç yakıştı mı sana burada şimdi bu konuyu konuşmak’; ayıplamak da en basitinden ‘çok ayıp, bu konuları burada konuşmuyoruz!’ demeye benzer.
Olumlu demiştim, bak yine buraya çekildim. Hemen U-dönüşü yapıştırıyorum.
Cinselliğe dair iletişimde, şimdiye kadarki e-bültenleri okuduysanız, ya da daha önce başka mecralarda ürettiklerimle karşılaştıysanız biliyorsunuz: Anlatmak bir hayli önemli bir rol oynuyor. Anlatmak, konuyu açmak, bol bol açıklamak, soru cevaplamak. Bu da, yani cinselliğin ne zaman konuşulup konuşulmayacağı da o sohbet konularından bir tanesi.
Yetişkin: Vücudunla ilgili bana soru sormana çok mutlu oldum. Sana güveniyorum ve her zaman sorularını cevaplamak istiyorum. Sana çocukça hikayeler anlatmak değil, gerçekten doğruları söylemek istiyorum. Bence vücudun (ya da hangi konu konuşulduysa o) hakkında gerçekleri bilmen çok önemli. Sana bir hatırlatma yapmak istiyorum. Vücudun, ve vücudunla ilgili konuları merak etmen çok normal. Bunları ailemizde beraber konuşmamız da çok normal. Ama herkes kendi ailesinde bu konuları konuşmayabilir. Utanabilir. Çekinebilir. Bazen insanlar nasıl konuşacaklarını bilmedikleri için kızabilir. Alışık değillerse, yüzleri kızarabilir. O yüzden de bu konular hakkında konuşmak istediğinde bana (ya da başka kimseyse ona) gelmeni, bana sormanı rica ediyorum. Yani okulda, oyun parkında, arkadaşlarının evindeyken, dışarda gezerken ya da bakkal amcayla sohbet ederken bu konuları konuşman uygun değil. Çünkü bunlar yasak ya da ayıp değil ama kişiye özel olan konular.
Çocuk: Ama arkadaşım bana sorarsa?
Yetişkin: Arkadaşına bu konuyu ailesine sormasını söyleyebilirsin.
Çocuk: Ama ailesi onunla konuşmuyormuş! Ondan o da bana sordu.
Yetişkin: O zaman okulda öğretmeninize sorabilirsiniz.
Çocuk: Ama çok önemli, arkadaşım çok merak ediyor.
Yetişkin: Arkadaşının yardıma ihtiyacı olursa, mesela canı yandıysa ya da korktuysa, mutlaka ailesinden birine ya da okulda bir öğretmene haber vermeniz gerekiyor. Ama bunun dışında sadece merak ediyorsa her çocuk gibi o da kendi ailesiyle konuşabilir.
Bu uyarı neden önemli?
Çocukların, evde ya da güvenilir yetişkinlerle cinsellik hakkında konuşmaları, ve yabancı ya da onların bakımını sağlamayan insanlarla, ve kişiye özel olmayan ortamlarda bu konuları konuşmamalarının birkaç koruyucu, ve güçlendirici sebebi var. Cinsellik, bedenler, ilişkiler ve benzeri konularda sadece ne konuşulacağını değil, nerede kimlerle konuşulacağını da konuşmak şunlara destek olur:
✋🏼 Çocukların, uygun olmayan yetişkinlerle cinselliğe dair diyalog kurmasını önler.
Bakkal amca, komşu teyze ve benzerleri, mahallede, genel çevrede olan, çocukların diyalog kurabildikleri kişiler olabilir. Ama bu kişilerin çocuklarla bedenlerine dair iletişim kurmaları uygun değildir. Bunun en temel sebebi çocuğun sınırlarını anlayabilmesi, ve olası bir istismar durumunun önlenmesidir. Cinsel istismar sadece fiziksel olan bir şey değil, çocuklarla yaşa uygunsuz ve cinsel içerikli diyalog kurmak, bir şeyler anlatmak, göstermek ve benzeri şekillerde gerçekleşebilir. Dolayısıyla, çocuk eğer ‘ben bu kişilerle bedenime dair bir şey konuşmam’ konusunda net ise, o anda bu diyaloğu önleyemese bile, sonrasında ebeveyn ya da yetişkin birine bu konuda haber vermesi, destek istemesi daha olasıdır. Yine bununla alakalı olarak, ‘bedenin hakkında konuşmak kişinin özelidir’ mesajını bile sadece algılayan bir çocuğun, bu diyaloğu hiç yaşamamış bir çocuğa göre, sınır çekebilme, ya da bu sınırı ifade edebilme ihtimali çok daha artacaktır. Bu da yine, olası bir olumsuz ya da uygunsuz diyaloğun önünde bariyer görevi görebilir.
Kendini uygunsuz bir cinsel davranış ya da diyalogdan korumak, çocukların sorumluluğu değildir. Bunu da zaten kimsenin düşündüğünü düşünmüyorum, ama özellikle altını çizmek isterim. Çocukları korumak yetişkinlerin görevidir. Çocukları sınırları, hakları ve uygun olan ve olmayan davranışlar hakkında bilgilendirmek de, onları korumanın ve güçlendirmenin bir parçasıdır.
😱 Akranlarıyla konuşup yanlış bilgilere inanmasına/yaymasına engel olabilir.
Okul bahçesinde, misafirlikte, ve çocukların çocuklarla takıldığı diğer ortamlarda bedenlere dair muhabbet dönecektir. Dönüyor da. Her zaman da dönecek. Hedef, bu sınırın yine de hatırlatılması, ve olası bir diyalogda çocuğunuzun gelip en azından size haber verebilmesi için güven hattının oluşturulması. Yani sohbet bedenlere, pipilere popolara geldi diyelim. Çocuğunuz bir ihtimal, bunu ailemizle konuşabiliriz dedi. Süper. Demedi, çünkü ortamda kahkahalar şamata gırgır var diyelim. Öncesinde bu sınırla, uygun olan ve olmayanla ilgili konuştuğunuz için, sohbeti sizle paylaşabilir, sonrasında da bu hatırlatmayı tekrar yapmanız için güzel bir imkan oluşabilir. Hiç haberiniz olmayadabilir tabii. Siz ve biz yine de aynı mesajları vermeye devam edeceğiz. Jetonun köşeleri elbet aşınacak :)
Cinsellik hakkında sohbet etmek, cinsellik eğtimi ve iletişimi ‘bir kez anlattım ve mesaj yerine ulaştı’ şeklinde olmuyor, gayet iyi bildiğiniz üzere. Bu çok normal. Eğitici olsanız da normal. 15 kez çocuk büyüttüyseniz de çok normal. Bu, çocuk olmanın, insan olmanın doğasında var. O yüzden zaten tek seferde, yemek masası etrafında, bam bam bam taktik paylaşırcasına değil, azar azar, sürekli, istikrarlı ve usul usul ilerliyoruz.
⚔️ Başka çocukların aileleriyle olan diyaloglarına müdahale etmemiş olur.
Her ailenin kültürel ve bireysel değerleri, dini inancı, konfor seviyesi, öncelikleri ve ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Çocuğunuzun bunu bilmesi de cinsellik eğitiminin bir parçası. Yukarıdaki diyaloğu biraz daha açıp, dilerseniz bununla ilgili de birkaç detay ekleyebilirsiniz.
Çocuklardan, ‘neden bu konular hakkında konuşmaya insanlar utanıyor ki?’ ya da ‘normalse neden herkes konuşmuyor?’ diye sorular almışımdır çok kez. Burada, ideallerden bahsetmek yerine, gerçeklerden, ve insanları yargılamadan bahsetmenin gerçekçi olduğuna inanıyorum. İnsanların çeşitliliği ve bu çeşitliliklere saygı göstermenin önemine vurgu yapmak güzel bir fikir olabilir. Çünkü yetişkin olduklarında da karşılaşacakları dünya böyle bir dünya olacak. Ama çeşitlilik, hiçbir zaman saygısızlık ya da haklara müdahalenin de bir bahanesi olamaz tabii.
🥰 Kişisel sınırlara dair sağlam bir deneyim kazanmış olur.
Yukarıdaki diğer üç noktadan da anlaşılacağı üzere, gerek cinsellik hakkında konuşmak, gerek insanların sınırları ve özel alanları, gerek çeşitliliklere saygı olsun, bedenler ve cinsellik hakkında burada bu yüzden konuşmuyoruz, burada o kişiyle şu yüzden konuşabiliyoruz demek de bir çeşit sınır modellemesidir. Sınırlar sadece fiziksel konular için değil, paylaşımın her biçimi ve kendimizle ilgili birçok konuda çekilebilir.
Heyecanlı bir haber
Çocuk ve gençlerle cinselliğe dair konuşulacaklar çok! Bu bilgilere ayda birden daha sık ulaşmak isteyenler için (ve yazdıkça yazasım geldiği için) nasıl konuşurum?+plus’ı duyurmaktan büyük mutluluk (ama böyle karın bükercesine heyecan bir de) duyorum!
İki saniye bir duygusala bağlayacağım. Çünkü bu ay, tam 10 yıl önce bir şey oldu: İlk ebeveyn eğitimimi verdim. 10. yıl!
10 yılda kaç ebeveynle bir araya gelmişimdir, bilmiyorum. Hepsinden ayrı mutlu ayrıldım. Çünkü kalbimin en derinlerinde, çocukları için daha iyi bir hayat sunmaya çalışan ebeyenlerden daha büyük etki yaratacak bir şey yok diye düşünüyorum. Burada olduğunuz için, gerçekten çok teşekkür ederim. Siz belki çocuğunuz için buradasınız, ama bir yandan da bir zamanlar çocuk olan benim, çok çok büyük bir hayalimi yerine getirmeme vesile oluyorsunuz: Cinsellik eğitimi hakkında yazmak.
Hafif gözyaşı. Bol şükür. Duygusal, out.
Konuya geri dönüyorum…
nasıl konuşurum? e-bültenini her ayın ilk haftası, aynı kapsamı, uzunluğu ve derinliği ile sizlere ücretsiz şekilde ulaştırmaya devam edeceğim. Aynı zamanda dönem dönem bonus paylaşımlara da erişiminiz olmaya devam edecek.
nasıl konuşurum?+plus ise, haftalık bir yayın olacak. Her ayın ilk haftası gönderdiğim yayına ek olarak, o ayın teması ile ilgili temel konuların ‘nedir, neden önemli, ve güncel araştırmalar neye işaret ediyor’ başlıklarını ele alacağım.
Örneğin, bu ayın ilk plus sayısında, önümüzdeki hafta temamız bedenler olduğu için şu konuları ele alıyorum:
Özel bölgeler hakkında nasıl konuşurum?
Bedene bilimsel isimlerle hitap etmek neden önemli?
Çocuklarla bedene dair iletişimin cinsel istismardan korumadaki önemi nedir?
Sonraki emaillerde de bedenler hakkında çocukların ve yetişkinlerin sıkça sorduğu soruları cevaplayacağım. Ve son olarak, kaynaklar eşliğinde, hangi yaşa bedenler hakkıda neyi nasıl anlatabileceğinizi, pratik ve dilerseniz birebir kullanabileceğiniz diyalog örnekleriyle paylaşacağım.
Her ay belli bir konuyu en güncel bilgiler ışığında derinlemesine ve kapsamlı şekilde ele alacağımız nasıl konuşurum?+plus’a aylık ya da yıllık üyelik yapabilirsiniz.
nasıl konuşurum? ücretsiz üyeliğinde:
Her ayın 1. haftası deneyim, pratik bilgi ve öneri emaili
Belli aralıklarla bonus paylaşımlar
nasıl konuşurum?+plus üyeliğinde:
Her ayın 1. haftası deneyim, pratik bilgi ve öneri emaili
Belli aralıklarla bonus paylaşımlar
Ücretsiz üyeliğe ek olarak plus üyelerine özel ayda 3 email
Her ayın temasına göre yaşa özel bilinmesi gerekenler ve diyalog pratikleri
Sıkça sorulan sorulara cevaplar, kaynak analizleri ve çalışma kağıtları
Tüm arşive erişim
nasıl konuşurum?+plus’a, yıl sonuna kadar indirimli olarak üye olabilirsiniz.
Grup ve kurumsal üyelikler için info@raykakumru.com’dan iletişime geçebilirsiniz.
🖍 Soru paslama alanı: Çocuklardan gelen ve nasıl cevaplayacağınızdan emin olmadığınız soruları buraya bırakıp rahatlayabilirsiniz. Bu sayede hem elimizde çeşitli yaş gruplarından gelen sorulardan şahane bir soru bankası oluşacak, hem de belli aralıklarla toplu şekilde cevapları sizinle paylaşma imkanım olacak.
⛔️ Bu e-maili sosyal medyada paylaşabilir miyim? Ekran görüntüsü alarak bültenin logosunu ya da bir-iki cümlesinden fazlası olmayacak şekilde sosyal medyada paylaşabilirsiniz. Paylaşırsanız hatta çok memnun olurum. Fakat e-bültene üye olanlara ve emeğime saygı adına e-maillerin kısımlarını ya da tamamını sosyal medyada ya da farklı bir mecrada paylaşmamanızı rica ederim. Çevrenizde bu e-bültenden faydalanacağını düşündüğünüz kişiler varsa aşağıdaki butona tıklayabilirsiniz.